RES SANTRALLER MÜDÜRÜ: EGEMEN GİRGİN

GAMA Enerji Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Emre Sümer’in, Çanakkale’deki Sares Rüzgar Enerji Santrali’ne gerçekleştirdiği ziyaret sırasında RES Santraller Müdürü Egemen Girgin ile gerçekleştirdiği röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

 

E.S: Sares Rüzgâr Santrali’nden Egemen Şef’le beraberiz. Egemen Şef, merhaba.

E.G: Merhaba Emre Şef, hoş geldiniz.

 

E.S: Hoş bulduk. İlk sorumla başlıyorum: Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

E.G: Emre Şef, bu ilk kaydı benimle almanız güzel bir tesadüf oldu. Ben 40-41 senedir yaşayan, insan olmaya çalışan bir bireyim öncelikle. GAMA’da bir senedir çalışıyorum ve gayet memnunum. Burayı yuvam gibi görüyorum. Bana böyle hissettirdiler, herkese çok teşekkür ediyorum. GAMA’dan önce 16-17 senelik bir rüzgar santrali tecrübem var. Onu buraya aktarmaya çalışıyorum.

 

E.S: Biraz daha geriye gidersek, nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz, hangi okullarda okudunuz?

E.G: Ben İzmir doğumluyum. İzmir’de, ilkokula kadar gidecek olursak, Karşıyaka’da merkezde okudum. Sonrasında yine Karşıyaka’da ortaokul okudum, ardından İzmir Atatürk Lisesini kazandım. Oradan mezunum, hatta oranın son erkek mezunlarından biriyim ve bununla gurur duyarım. İzmir Atatürk Liseli olmak farklı bir şeydir. Üniversite hayatına başlamak için Eskişehir’e gittim. Osmangazi Üniversitesinde Elektrik-Elektronik Bölümü’nü bitirdim. Askere gitmem ve iş hayatına atılmam sonrasında buraya kadar geldik diyebilirim.

E.S: Harika. Peki, iş hayatında GAMA’ya kadarki tecrübenizden bahsetmek gerekirse, hangi pozisyonlarda hangi firmalarda neler yaptınız?

E.G: Enerkon’dan başlayabiliriz. O dönemde, Enerkon’un çalışma alanının doğası harika olduğu için, firmanın teklifini hiç düşünmeden kabul ettim ve rüzgâr sektörüne girmiş oldum. Okul mezuniyetinden sonra, tecrübe kazanmak anlamında, insanın bir haddehane gibi bir ortamda çalışması gerektiğine inanıyorum. Yaklaşık bir sene orada geçirdim ve çoğu şeyi orada öğrendim. Daha sonrasında sahaya çıktığımda hem montaj hem işletme, ikisini bir arada yapabiliyordum. Oradan aldığım teknik bilgi de türbin tekniği ile birleşti, elektrik şefinin yardımcısı gibi bir pozisyonda başlamıştım. Enerkon’da ise yine saha müdürü olarak başladım ancak devreye alma işlemleri, montaj işlemleri, tüm kablolama işlemleri gibi alanlarda bir teknisyen gibi çalıştım. Oradaki deneyimimden gelen kendime özgü iletişim tarzım var. Sanıyorum ki bunun sayesinde yöneticilerim, ekip yönetimine yönlendirdiler. Ben herhangi bir talepte bulunmadan işin doğası gereği gelişti. Enerkon’da her üç – dört senede bir farklı pozisyonlarda çalışma fırsatı buldum. Her dönemde bir yenilik oluyordu, yeni bir şeyler yapılacak oluyordu. “Şöyle bir başlayalım mı?” veya “Şurayı bir götürebilir misin?” gibi sorular geliyordu. Farklı birimlerde çalışarak en sonunda proje müdürlüğü yapmaya başlamıştım ve o aşamada GAMA Enerji ile tanıştık. Şu an ise rüzgâr santral müdürü olarak burada çalışıyorum.

 

E.S: Aslında “Rüzgârın mutfağından geliyorsunuz” diyebilir miyiz?

E.G: Evet, aynen öyle diyebiliriz. Birçok aşamasını gözlerimle görüp, tecrübe edip, deneyimleyip geldim. Özellikle burada “extension” projelerini dört gözle bekliyorum açıkçası. Çünkü o saha tozunu yutmuş bir adam, tabiri caizse çok boş duramıyor, bir hareket olmasını istiyor hayatında. Koşturmaca olması gerekiyor çünkü birçok ekibi aynı anda yönetmeye çalışıyorsunuz. Orada farklı bir dinamik dönüyor, arka tarafta bir maliyet var, onu denk getirmeniz gerekiyor, aşağıda kamyonlar var falan derken böyle karmaşık bir düzen içinde bir şeyler yaratıp çıkmaya çalışıyorsunuz. Bu gerçekten güzel bir deneyim. İnşallah “extension” zamanlarında bu tecrübelerimizi kullanacağız.

E.S: Bu kadar rüzgâr deneyiminden bahsettik. Şu anda dört tane rüzgâr santralimizin müdürüsünüz. Dolayısıyla, bugün Sares’deyiz. Bize biraz Sares santralinden bahseder misiniz? Sizin için diğerlerinin arasındaki yerini nedir? Sares’le ilgili düşünceleriniz, bu santrale dair söylemek istedikleriniz neler?

E.G: Tabii. Sares, 2010 yılında kurulmuş bir santral. GAMA’nın bu anlamda göz bebeği diyebiliriz. İlk etapta dokuz tane 2.50 MW’lık türbinle inşa edilmiş, sonrasında bir türbin eklemesi ile beraber on türbine çıkmış. Şu an mevcudumuz on türbin ve diğer 2.50 MW’lık türbinlerde de bir “upgrade” yapılarak 2.75 MW’a çıkarılmış durumda. Onuncu türbinimizi de 2.75 MW gücünde, böylelikle toplamda 27.50 MW kapasitesine sahibiz. 154 kilovolttan iletim hattına ve Ezine Trafo Merkezi’ne bağlıyız. Elbette amacımız, bu enerji üretimini en üst seviyeye taşımak ve hedefleri tutturup şirket gelirine katkı sağlamak. Geçmiş yıllara baktığımızda, Sares her zaman hedeflenen üretimleri başarıyla gerçekleştirmiş. Bu sene de aynı şekilde üretim sürecine devam ediyoruz. Sares santralinde edindiğimiz deneyimler, diğer sahaları da daha özenli bir şekilde yönetmemizi sağladı. Şahsen ben İzmir’de doğmuş ve büyümüş biri olarak, diğer sahalara olan mesafesi nedeniyle burada daha fazla zaman harcadığımı söyleyebilirim. Toplamda kırk üç tane türbinimiz var ve on tanesi burada bulunuyor. Diğer kalan otuz üç türbin ise İzmir bölgesi civarında yer alıyor. Dolayısıyla çoğu zamanımı bu bölgede geçiriyorum. Sares o anlamda sanki üvey evlat gibi oluyor ama biz bunu buradaki arkadaşlarla iyi iletişim ile kapatmaya çalışıyoruz. Umarım da böyle devam eder.

E.S: Peki Sares’te çalışmanın size en büyük farklılığı, avantajı, hatta zaman zaman zorlukları neler? Bunlardan biraz bahsetseniz?

E.G: Rüzgâr santralleri, rüzgârın olduğu veya olabileceği dağların tepesine kuruluyor. En büyük eksikliği bu ortamın yerleşim yerlerinden uzak olması. Yeme-içme alışkanlıklarınızı bile buna göre ayarlamanız gerekiyor. Buna koşullara hazırlıklı olmalısınız ancak bunun yanı sıra doğa ile iç içe oluyorsunuz. Sares’in konumu Bozcaada ve Geyikli bölgesinin hemen sınırda. Gezilecek, görülecek birçok güzel yer bulunuyor burada. Konum olarak oldukça avantajlı bir yerde bulunuyoruz. Açıkçası ben buraya gelmeyi çok seviyorum.

E.S: Santralin konumundan bahsettik. Biraz da santralin toplumla ve çevreyle olan ilişkisini sorsam, bir de tabii siz direkt olarak burada yaşamıyorsunuz ama buradaki yaşantıdan da bahseder misiniz? 

E.G: Tabii, en yakın yerleşim yeri Ezine. Ezine, zannediyorum ki Çanakkale’ye yakınlığından dolayı çok fazla gelişme gösterememiş bir ilçe. Bir köy havasında. Civar köylerle de iletişimimiz oldukça iyi. Okullara yardımcı olmaya çalışıyoruz, muhtarlıklarla sıkı iletişim halindeyiz. Zaten en ufak bir sıkıntıda bize geliyorlar, biz de bunları olumlu bir şekilde karşılamaya çalışıyoruz ve elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yanılmıyorsam yakın bir köyde, eski ve kullanılmayan bir mekanın müze olarak kullanılması gibi bir düşünceleri var muhtarların. Bu konuda belki de destek sunacağız. Çanakkale’ye yakın olması sebebiyle arkadaşlar genelde burada yaşamak yerine Çanakkale’de yaşamayı tercih ediyorlar. Evlerini orada kurmuşlar, bu da Ezine’nin gelişememesinden kaynaklı bir durum. Elbette bu durum bazen yolumuzu uzatabiliyor ama biz şu an için memnunuz.

 

E.S: Röportajın başında da konuştuğumuz gibi, bir yıldır GAMA Enerji’nin bir parçası olarak buradasınız. Bu ekibe yeni dahil olan ve bu organizasyonu yeni tanımaya başlayan biri olarak, GAMA’yı ve GAMA Enerji’li olma hissinizi nasıl ifade edersiniz? Girdiğiniz andan itibaren neler hissettiniz? Biraz başlangıç günlerinizden bugüne kadarki serüveninizi kısaca bizimle paylaşabilir misiniz?

E.G: Tabii, öncelikle her şeyden önce ilk geldiğimde herkes çok samimi davrandı. GAMA’da herkes güler yüzlü ve paylaşımcı. Herhangi bir konuda bir şey bilmiyorsanız, kim olursa olsun rahatça danışabiliyorsunuz ve herkes size içtenlikle yardımcı olmaya çalışıyor. Bu oldukça güzel bir özellik. Başlangıçta en çok alışmam gereken şeylerden biri de “Şef” unvanıydı. Bey/hanım kültüründen geldiğim için buna uyum sağlamam zor oldu ancak şef ünvanı iletişimi oldukça kolaylaştırıyor. İsmini bilmediğiniz birine “Şef, bakar mısınız?” dediğinizde hemen herkes size dönüp bakıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor. Kısa sürede GAMA benim için bir “yuvam, evim” hissiyatı oluşturdu. GAMA’nın şeffaf yaklaşımı, fikirlere verdiği önem ve her durumda kişileri geliştirmeye yönelik tutumu çok etkileyici. Çalışanların işlerini severek yapmalarını sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ben burada olduğum için mutluyum. Umarım bu güzel deneyim uzun yıllar devam eder.

E.S: Son bir sorum olacak. Başladığınız günden bugüne kadarki süreci çok güzel bir şekilde anlattınız. Gelecekle ilgili hem sizin temennilerinizi hem de GAMA Enerji’nin geleceğine yönelik fikirleri paylaşabilir misiniz? 

E.G: Tabii ki, aslında işe başlarken bu konuyu değerli yöneticilerimizle konuşmuştuk. Onlar zaten bir vizyon sunmuşlardı, “GAMA ne hedefliyor?” diye. Ben de bunu kendi içimde değerlendirdikten sonra, “Ben de bu hedefin bir parçası olabilir miyim? Buna katkıda bulunabilir miyim?” sorularına cevap verebileceğimi düşünerek işe başlamıştım. GAMA, büyümeyi hedefleyen bir şirket. Bu büyümeyi “extension” projeleriyle gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Gelecekte GAMA Enerji’yi, farklı projelerde yer almak ve ufak fırsatları bile değerlendirmek isteyen, sürekli arayış içinde olan bir şirket olarak görüyorum. Şirketin her alanında, projelerde sorumluluk alarak, GAMA Enerji’ye katkı sağlamayı hedefliyorum.

 

E.S: Bizi burada ağırladığınız, değerli bilgileri paylaştığınız ve bizimle bu keyifli sohbeti gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Kendi adıma, bu röportaj ile sizinle bu deneyimi yaşadığım için çok mutluyum. Tüm katkılarınız için teşekkür ederim.

E.G: Biz teşekkür ederiz, keyifli bir sohbet oldu.

Diğer Haberler

GAMA Enerji, Türkiye’nin en büyük şirketlerini net satış gelirlerine göre sıralayan Fortune 500 Türkiye 2024 listesinde bu yıl 200. sırada yer aldı. Şirketimiz, üst üste 9. kez bu prestijli listede yer alarak sürdürülebilir büyüme yaklaşımını ve istikrarlı performansını bir kez daha ortaya koydu. Bu başarı; güçlü iş modelimizin, stratejik yatırımlarımızın ve ekip olarak ortaya koyduğumuz […]

GAMA Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Av. Elif Ateş Özpak, Yüzde 30 Kulübü’nün 2025–2027 dönemi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Sürdürülebilirlik, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) alanlarında önemli deneyime sahip olan Özpak, Women on Boards Türkiye gibi platformlarda kadınların karar alma mekanizmalarındaki temsilini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Ayrıca, IFC projelerindeki görevleri ve kapsayıcı liderlik konusundaki danışmanlıklarıyla […]

GAMA Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü, aynı zamanda Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Tamer Çalışır, 4 Temmuz 2025 tarihinde Bloomberg HT kanalında canlı olarak yayımlanan Piyasa Hattı programına konuk oldu. Programın sunucusu Burcu Kıratlı’nın sorularını yanıtlayan Çalışır, enerji sektöründeki güncel gelişmeleri ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri kapsamlı şekilde ele aldı. Çalışır, İklim Kanunu […]

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen temsilcileri, 1 Temmuz 2025 tarihinde Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Aksa Elektrik’in iş birliğiyle İstanbul’da düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Yatırımcı Buluşması’nda bir araya geldi. GAMA Enerji Genel Müdürü & Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Enerji Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Tamer Çalışır’ın moderatörlüğünü üstlendiği “Rüzgar Santrallerinde Piyasa Entegrasyonu: […]